📞 0 505 646 24 50📍 Alsancak/İzmir
İzmir Araç Değer Kaybı Avukatı, Trafik Kazası Tazminat Avukatı, İzmir Boşanma Avukatı, İzmir Miras Avukatı, İzmir İş Hukuku Avukatı, İzmir İdare Avukatı, İzmir Tapu Avukatı, İzmir Kira Avukatı

Merve Kolman

29 Haziran 2024

AYM Bireysel Başvuru

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, kişilerin hak ihlali iddiasıyla başvurabileceği bir denetim yoludur. Bireysel başvuru ile kamu gücünü haiz kişi ve kurumların sebebiyet verdiği hak ihlallerinin denetlenmesi amaçlanır. Bu denetim yolu, 2012 yılından itibaren hayatımızdadır. 23 Eylül 2012 tarihi itibarıyla hak ihlalleri, anayasal yargı denetimi ile sonlandırılmaya çalışılmaktadır. Böylece hak ihlali iddiası ile “herkes” Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunabilecektir.

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Nedir?

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru temel itibarıyla bir hak arama yoludur. Bununla birlikte bu hak arama yolunun kapsam bakımından sınırlamaları bulunmaktadır. Bireysel başvuru, herhangi bir kişi veya kuruma özgü tanınmış bir hak değildir. Herkes, ihlal iddiası bireysel başvuru konusu kapsamına girdiği takdirde başvuruda bulunabilecektir.

Hak ihlali iddiasının bireysel başvuru konusu yapılabilmesinde konu sınırlaması bulunur. Öncelikle ihlal iddiası bulunan hak, Anayasa’da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerden olmalıdır. Sınırlamalar bu hususla bitmemektedir. Ek olarak başvuru konusu hak ve özgürlüğün Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Türkiye’nin taraf olduğu ek protokoller kapsamında olması gerekir.

Kişi, bireysel başvuru şartlarını yerine getirdiğinde Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunabilir. Bu halde mahkeme, başvurunun kabul edilemezliğine karar verebilir. Başvurunun kabul edilmeme sebebi,
• Başvurucunun önemli bir zarara uğramamış olması,
• Başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması,
• Başvurunun; Anayasanın uygulanması, yorumlanması veya temel hakların kapsam ve sınırlarının belirlenmesinde önem taşımaması,

Hallerinden biri olabilir. Mahkemenin vermiş olduğu kabul edilemezlik kararları kesindir. Verilen karar, ilgiliye tebliğ edilecektir. Kararın kabul edilebilirliğine karar verildiğinde ise esas incelemesine geçilerek süreç ilerler. Kabul edilen başvurunun incelenmesi kural olarak dosya üzerinden yapılır. Bununla birlikte mahkeme gerek görürse duruşma yapılmasına da karar verebilecektir.

Başvurunun incelenmesi sonucunda başvuranın hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal edildiğine karar verildiği takdirde ihlal ve sonuçlarını kaldırmaya yönelik gerekliliklere hükmedilir.

Anayasa Mahkemesine Kimler Başvurabilir?

Anayasa Mahkemesine başvurabilecek kişiler, hak ihlali iddiasında bulunan kişilerdir. Bu kişilerin iddia edilen işlem, eylem veya ihmal sebebiyle güncel ve kişisel bir hakkı ihlal edilmiş olmalıdır. Başvuran kişi bu ihlalden doğrudan etkilenmelidir. Böylece Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunulabilecektir.

Anayasa Mahkemesine gerçek kişilerin yanı sıra tüzel kişiler de başvurabilecektir. Dikkat edilmesi gereken husus, kamu tüzel kişilerinin bireysel başvuruda bulunamayacağıdır. Bununla birlikte özel hukuk tüzel kişileri başvuruda bulunabilir. Başvuracak olan özel hukuk tüzel kişilerinin tüzel kişiliğe ait hakları ihlal edilmiş olmalıdır. Özel hukuk tüzel kişileri ancak bu ihlal iddiası ile bireysel başvuruda bulunabilecektir.

Anayasa Mahkemesine başvuru konusundaki bir diğer sınır, yabancılara ilişkindir. Başvuru konusu yapılacak olan hak ve özgürlük yalnızca Türk vatandaşlarına tanınmış olabilir. Bu durumda yabancıların Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunması mümkün değildir.

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Şartları?

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru şartları, kişilerin hak ihlali iddialarının sonuçlanması için gözetilmesi gereken şartlardır. Kişiler, şartlara uymaksızın başvuruda bulunduğunda mahkeme tarafından kabul edilemezlik kararı ile karşılaşabilirler. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru şartları aşağıdaki gibi belirtilebilir.

• Başvuru konusu hak ve özgürlük, Anayasada güvence altına alınmış olmalıdır.
• Başvuru konusu hak ve özgürlük aynı zamanda AİHS ve ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamında yer almalıdır.
• Başvuru konusu hak ve özgürlüğün kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasında bulunulmalıdır.
• İhlal konusu işlem, eylem, ihmal hakkında idari ve yargısal başvuru yolları tüketilmiş olmalıdır. Tüketilme şartı, kişinin bireysel başvuru öncesinde olağan kanun yollarını tüketmiş olması anlamına gelir. Örneğin ilk derece mahkemesi tarafından kesinlik sınırı altında kalan kararlara ilişkin kanun yoluna başvurulamayacaktır. Dolayısıyla bu kararlar bakımından kanun yolları tüketilmiş sayılır. Bununla birlikte bir üst mahkemeye başvuru hakkı bulunabilir. Bu durumlarda kişiler öncelikle bu yolu tercih etmeli, sonrasında bireysel başvuruda bulunmalıdır.
• Başvuru konusu, yasama işlemi veya düzenleyici idari işlem olmamalıdır. Bahsedilen hususlarda Anayasa Mahkemesine doğrudan bireysel başvuruda bulunulamayacaktır.
• Başvuru konusu, Anayasa Mahkemesi kararı ya da Anayasanın yargı denetimi dışında bıraktığı işlem olmamalıdır. Bu durumlarda da bireysel başvuru yoluna gidilemez.
• Başvuracak kişi, ihlalden doğrudan etkilenmiş olmalıdır.
• Bireysel başvuru harcı yatırılmış olmalıdır. Bireysel başvuru harcı, 2024 yılı için yaklaşık olarak 3500 TL’dir.
• Başvurunun başvuru yollarının tüketilmesinden itibaren 30 gün içinde yapılmalıdır. Haklı mazeret halinde ise mazeretin ortadan kalktığı tarihten itibaren 15 gün içinde başvuruda bulunulmalıdır.

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Nasıl Yapılır?

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılması için öncelikle öngörülen idari ve yargısal başvuru yollarına gidilmelidir. Bu yolların tüketilmesinden itibaren otuz gün içinde bireysel başvuruda bulunulmalıdır. İhlale ilişkin herhangi bir başvuru yolu öngörülmemiş ise otuz günlük süre, ihlalin öğrenildiği tarihten başlayacaktır.

Kişiler, başvuru dilekçesi ile Anayasa Mahkemesine başvurmalıdır. Başvuru dilekçesinde bulunması gereken hususlarda eksiklik olmamasına özen gösterilmelidir. Başvuru evrakında eksiklik bulunuyor ise kişiye en fazla on beş günlük süre verilir. Geçerli mazereti olmadan eksikliği tamamlamayan kişilerin başvurularında ret kararı verilecektir. Başvuru dilekçesinde bulunması gereken hususlar,

• Başvurucunun ve temsilcisi var ise temsilcisinin kimlik ve adres bilgileri,
• İşlem, eylem veya ihmal nedeniyle ihlal iddiasında bulunulan hak ve özgürlüğün ne olduğu,
• İhlal iddiasında dayanılan Anayasa hükümleri,
• İhlal gerekçeleri,
• Başvuru yollarının tüketilmiş olduğu ve buna ilişkin süreç,
• Başvuru yolunun öngörülmediği durumlarda ihlalin öğrenildiği tarih ve zarar,

Olarak belirtilebilir. Bu hususlara ek olarak başvuru dilekçesine, dayanılan delillerin eklenmesi gerekmektedir. Ayrıca başvuru konusu işlem ya da kararın aslı veya örneği de başvuruda bulunması gereken belgelerdendir. Bunların yanı sıra bireysel başvuru için gerekli harcın da ödendiğine dair belge başvuru sırasında mahkemeye sunulmalıdır.

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Hangi Hallerde Yapılabilir?

Anayasa Mahkemesindeki bireysel başvurular, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile güvence altına alınmış olan temel hak ve özgürlüklere ilişkindir. Bu hak ve özgürlüklerin aynı zamanda AİHS ve Türkiye’nin kabul ettiği protokollerde düzenlenmiş olması gerekir. Dolayısıyla iki kapsamın ortak noktasında yer alan hak ve özgürlükler bireysel başvuruya konu olabilecektir. Konu sınırlaması sağlandığı takdirde diğer şartlar ile birlikte mahkemeye başvuruda bulunulabilecektir.

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru konusu olabilecek haklar aşağıdaki gibi belirtilebilir:
• Yaşam hakkı ihlali: Gerek devletlerin anayasalarında gerekse akdedilen sözleşmelerde öncelikle koruma altına alınan haktır. Yaşam hakkının istisnai ihlal halleri savaş ve devletlerdeki ölüm cezalarıdır. Bilindiği üzere Türkiye Cumhuriyeti’nde 2004 yılından bu yana ölüm cezası bulunmamaktadır.  Yaşam hakkı güvencesi, kolluk kuvvetlerine dahi yükümlülük öngörmektedir. Güç kullanılması gereken durumlarda dahi bireylerin yaşama hakkı güvence altına alınacaktır. Yaşam hakkı, kişilerin intihar girişimlerinde dahi korunan bir haktır. Devletin gözetim yükümlülüğünde örneğin cezaevlerinde bulunan kişilerin intihar girişimlerinde de devlet gerekli tedbirleri almalıdır. Bu hal, Anayasa Mahkemesine taşındığı takdirde kamunun gözetim yükümlülüğüne mahkemece dikkat edilecektir.
• İşkence yasağına aykırılık: İşkence, kamu görevlisi tarafından ya da onun bilgisi halinde gerçekleştirilen bir ihlaldir. Kişilere kanuni yaptırımların uygulanması sonucu yansıyan acılar, işkence yasağına aykırılık teşkil etmez. Aynı şekilde tıbbi zorunluluklar halinde de işkenceden bahsedilemeyecektir. İşkence yasağının özel olarak korunmasındaki temel etken insan onurunun korunmasıdır.
• Kölelik ve zorla çalıştırma yasağına aykırılık: Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sında hiç kimsenin zorla çalıştırılamayacağı hükme bağlanmıştır. Aynı şekilde angaryanın yasak olduğu belirtilmiştir. Olağanüstü hal içerisindeki vatandaş hizmetleri, zorunlu ülke ihtiyaçlarına ilişkin çalışmalar zorla çalıştırma olarak nitelendirilemeyecektir. Zorla çalıştırma halinde çalışan kişiye ücret ödenmektedir. Bununla birlikte angarya, kişinin karşılıksız çalıştırılmasıdır. Dolayısıyla bireysel başvuruda bulunulurken durumun hangi kavram kapsamında olduğuna doğru karar verilmelidir.
• Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ihlali: Kamu gücü tarafından kişinin keyfi olarak yakalanması ya da tutuklanmasının önüne geçilmesi amaçlanır. Adli, idari ve askeri kurumların eylemleri nedeniyle gerçekleşen özgürlük sınırlamalarına karşı bireysel başvuru söz konusu olur. Kamu gücü kullanılarak gerçekleştirilen müdahale kanuni olmalıdır. Bununla birlikte kanunilik tek başına yeterli değildir kanuni yetkinin keyfi olarak kullanılmaması gerekir. Dolayısıyla özgürlüğün kısıtlanması ve kısıtlamanın kaldırılması kayıtlarının usulüne uygun ve açık bir şekilde tutulması gerekir. Bu kapsama mahkumiyet ve yakalama kararlarının gerekçeli olması gerekliliği de dahildir.
• Adil yargılanma hakkı ihlali: Kişinin taraf olduğu davalarda makul sürede yargılanmasını ifade eder. Bununla birlikte kişinin taraf olduğu her türlü dava, koruma kapsamına girmemektedir. Adil yargılanma hakkı kapsamındaki davalar, medeni hak ve yükümlülükler ile ilgili olan davalardır. Yargılamalardaki makul süre, her somut olaya göre ayrı olarak belirlenecektir. Makul süre ibaresinde esas alınan kriter, sosyal bakımdan kabul edilebilir davranış sınırı olarak belirlenebilir.
• Suç ve cezaların kanuniliği: Hakkında suç iddiası bulunan kişi, mahkumiyet kararına kadar masum sayılacaktır. Bu husus, masumiyet karinesidir. Ayrıca bir fiilin suç olarak kabul edilip cezalandırılabilmesi için fiil ve ceza açıkça gösterilmelidir. Bunun yanı sıra kanun, fiilin işlendiği tarihte yürürlükte olmalıdır.  Böylece keyfi yargılamaların ve haksız mahkumiyetlerin önüne geçilmesi aranmaktadır.
• Özel yaşam, aile yaşantısı, konut ve haberleşme özgürlüğüne saygı ihlali: Başkaları tarafından öğrenilmesi istenilmeyen kişisel hususlar, bu saygı yükümlülüğünün ihlalidir.
• Düşünce, ifade, din ve vicdan hürriyeti ihlali, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti: Hiç kimsenin düşüncesini açıklamaya zorlanmaması, hukuk devletinin gereğidir. Kişi düşüncesini kendi hayat gerekliliklerine yaşamına göre şekillendirebilmelidir. Bu düşünce yapısı sebebiyle kişiler kınanmamalıdır.
• Örgütlenme ve toplantı özgürlüğü ihlali: Herkes izin almadan dernek kurabilir. Aynı şekilde kişiler, derneğe üye olma veya dernekten ayrılma konularında da özgürdür. Örgütlenme ve toplantı özgürlüğü ihlali ancak ulusal güvenlik, kamu emniyeti gibi hususlar sebebiyle sınırlandırılabilecektir.
• Mülkiyet hakkı ihlali: Kişilerin eşya üzerindeki en geniş yetkileri, mülkiyet hakkı sayesinde varlık kazanır. Bu hakkın kısıtlanması yine kamu yararı amacı ile mümkündür. Ayrıca uygulanacak olan kısıtlamalar da orantılı olmalıdır. Bu oranın aşılması halinde de kişilerin bireysel başvuruda bulunması mümkündür.
• Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevinin ihlali: hiç kimse eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamayacaktır.  Din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı olmaksızın her ortamdan gelen bireyler bu hakka sahiptir.
• Serbest seçim hakkı ihlali: Her tür seçimde oy kullanacak olan seçmenler, belli taraf lehine oy kullanmak zorunda bırakılmamalıdır. Seçmenler eşit muamele görmelidir. Seçim hakkına ilişkin devletler tarafından yapılacak sınırlandırmalar hukuka uygun olmalıdır.
• Eşitlik ve ayrımcılık yasağına aykırılık: Aynı durumda bulunan kişiler, yasalar karşısında aynı işleme tabi olmalıdır. Ayrıcalıklı kişi ve toplulukların önüne geçilmelidir. Buradaki eşitliğin temeli, kişilerin aynı durumda olmasına dayanır. Dolayısıyla bahsedilen eşitlik, mutlak değil hukuksaldır.

Kategori:İzmir Avukat
İzmir Araç Değer Kaybı Avukatı, Trafik Kazası Tazminat Avukatı, İzmir Boşanma Avukatı, İzmir Miras Avukatı, İzmir İş Hukuku Avukatı, İzmir İdare Avukatı, İzmir Tapu Avukatı, İzmir Kira Avukatı

Avukat İhtiyacınız Mı Var?

Hukuki destek için Avukat Merve Kolman'a ulaşın.

AYM Bireysel Başvuru Hakkında Merak Edilenler

Sıkça Sorulan Sorular

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, harca tabidir. Başvuru sırasında harcın ödendiğine dair belge de mahkemeye verilmelidir. 2024 yılı için bireysel başvuru harcı, yaklaşık olarak 3500 TL’dir.

Anayasa mahkemesine bireysel başvuru sonuçlanması, her başvuru için farklı düşünülmelidir. Bunun sebebi her başvurunun niteliğinin farklılık arz etmesidir. Bununla birlikte ortalama karar süresi 2-3 yıldır.