📞 0 505 646 24 50📍 Alsancak/İzmir
İzmir Araç Değer Kaybı Avukatı, Trafik Kazası Tazminat Avukatı, İzmir Boşanma Avukatı, İzmir Miras Avukatı, İzmir İş Hukuku Avukatı, İzmir İdare Avukatı, İzmir Tapu Avukatı, İzmir Kira Avukatı

Merve Kolman

29 Haziran 2024

Ayıplı Mal (Hatalı Ürün) Aldığımızda Ne Yapmalıyız?

Ayıplı mal satışı, günlük hayatta sıklıkla rastlanan sorunların başında gelmektedir. Özellikle tüketiciler ile satıcı veya sağlayıcılar arası satışlarda ayıplı mallar ile karşılaşılabilmektedir. Bu soruna ilişkin Türk Borçlar Kanunu ve Tüketicilerin Korunması Hakkında Kanun kapsamında düzenlemeler yapılmıştır. Böylece satış işleminin taraflarına göre ilgili kanun uyarınca satıcının ayıptan sorumluluğuna ilişkin hükümler uygulanacaktır.

Ayıplı Mal Nedir?

Ayıplı mal, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 8. maddesinde düzenlenmiştir. Ayıplı mal temel itibari ile taraflar arasında akdedilen sözleşmeye aykırılık arz eden maldır. Bu aykırılığın malın taraflarca kararlaştırılan örnek veya modele uygun olmamasından kaynaklanması mümkündür. Aynı şekilde malın objektif olarak taşıması gereken özellikleri taşımaması halinde de ayıplı maldan söz edilecektir.

Bu şekilde yapılan genel nitelendirmenin yanı sıra,
• Ambalaj, etiket veya kullanma kılavuzunda yer alan özellikleri taşımayan,
• İnternet, reklam veya ilanlardaki özellikleri bulundurmayan,
• Satıcı tarafından bildirilen hususlara ya da teknik düzenlemeye aykırı olan,
• Muadili olan malların kullanım amacını karşılamakta yetersiz kalan,
• Tüketicinin beklediği makul faydayı azaltan ya da kaldıran,
Maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler de ayıplı mala sebebiyet verecektir.

Ayıplı Mal Seçimlik Haklar Nelerdir?

Ayıplı mal söz konusu olduğunda tüketicinin seçimlik hakları TKHK madde 11’de düzenlenmiştir. İlgili düzenlemeye göre satış konusu malın ayıplı olduğunu fark eden tüketicinin seçimlik hakları bulunmaktadır. Tüketicinin bu hakları aşağıdaki şekilde belirtilebilir:

  • Tüketici, satın aldığı malı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönebilir.
  • Satılanı alıkoyarak maldaki ayıp oranında satış bedelinden indirim talep edebilir.
  • Bütün masraflar satıcıya ait olmak üzere malın ücretsiz bir şekilde onarılmasını isteyebilir. Bu seçimlik hakkın kullanılabilmesi için onarım aşırı masraf gerektirmemelidir.
  • İmkan bulunuyor ise satılan ayıplı malın ayıpsız benzeri ile değişimini talep edebilir.

Tüketici,  dürüstlük kuralı ve hakkaniyet ile uyuştuğu ölçüde yukarıdaki haklarının seçiminde serbesttir. Tüketicinin tercih ettiği seçimlik hakkının gerekleri satıcı tarafından yerine getirilecektir.
Tüketici, ücretsiz onarım veya benzeri ile değişim hakkını satıcıdan başka kişilere karşı da ileri sürebilecektir. Bu kişiler malın üreticisi veya ithalatçısıdır. Tüketici bu haklarını kullandığı takdirde satıcı, üretici ve ithalatçı tüketiciye karşı müteselsil sorumlu olacaktır. Bununla birlikte üretici veya ithalatçının sorumluluktan kurtulması mümkündür. Bunun için ayıbın malın kendileri tarafından piyasaya sürülmesinden sonra doğduğunu ispat etmeleri gerekir.

Tüketici her ne kadar seçimlik haklarını kullanma konusunda serbest olsa da bu durumlarda belli sınırlamalar bulunur. Bu sınırlamalar ücretsiz onarım veya benzeri ile değişim haklarına ilişkindir. Tüketici bu haklardan birini kullandığında hakkın gereklerinin yerine getirilmesinin satıcıya olan etkisine bakılır. Satıcının bu gerekleri yerine getirmesi kendisi için orantısız şekilde güçlük içeriyorsa bu hakların kullanılması engellenebilir. Böyle bir orantısız güçlüğün takdiri,

  • Malın ayıpsız değeri,
  • Maldaki ayıbın önemi,
  • Diğer seçimlik haklara başvurulması ihtimalinin tüketiciye olan etkisi,

Değerlendirmeye tabi tutulur. Bu değerlendirme sonucunda satıcı için orantısızlık tespit edilir ise bahsedilen seçimlik haklar kullanılmaz. Bunların yerine sözleşmeden dönme ya da ayıp oranında indirim haklarından birine başvurulur. (BAM 5. HD. 2019/2089 E. 2021/985 K.)

Ayıplı Mal Aldığımızda Ne Yapmalıyız?

Ayıplı mal aldığımızda ilk olarak gerçekleştirdiğimiz satış işleminin TKHK kapsamında yer alıp almadığına bakmalıyız. Bunun sebebi TKHK hükümlerinin TBK hükümlerine nazaran tüketici lehine koruyucu hükümler getirmesidir.

Gerçekleştirdiğimiz satış işleminde tüketici ve satıcı taraflar bulunuyor, mal ise TKHK kapsamına giriyor ise ortada bir tüketici işlemi bulunur. Bu durumda ayıplı mal satışına ilişkin TKHK hükümleri uygulanacaktır. Tüketici, ayıbın bulunduğunu teslimden itibaren altı ay içinde fark etmiş olabilir. Böyle bir durumda ayrıca ayıbı ispat yükümlülüğü bulunmamaktadır. Zira TKHK madde 10’a göre ilk altı aydaki ayıpların teslim tarihinde var olduğu kabul edilmektedir. Dolayısıyla satıcı ayıbın var olmadığını kanıtlamadıkça ayıp var sayılacaktır.

Tüketici, hangi seçimlik hakkını kullandığını satıcıya bildirecektir. Satıcı, tüketicinin kendisine yönelttiği talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 11. Maddesinde sözleşmeden dönme veya bedel indirimi haklarının kullanılmasına ilişkin özel düzenleme yapılmıştır. İlgili düzenlemeye göre tüketici sözleşmeden döndüğü takdirde ödemiş olduğu bedelin tümü derhal kendisine iade edilecektir. Aynı şekilde ayıp oranında bedel indirimi talep edildiği takdirde de yapılan indirim tutarı tüketiciye derhal iade edilir.

Gerçekleştirilen satış işlemi TKHK şartlarına sağlamıyor ise TBK kapsamındaki hükümlere göre sorun çözümlenecektir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, TBK madde 223’tür. İlgili düzenlemeye göre alıcı, malı imkan bulur bulmaz gözden geçirmelidir. Ayrıca ayıp fark eder ise uygun süre içerisinde satıcıya bildirecektir. Bunlar ihmal edilir ise alıcı malı o şekli ile kabul etmiş sayılacaktır. Bununla birlikte olağan bir gözden geçirme ile ortaya çıkmayan gizli ayıpların malda bulunması mümkündür. Bu halde de gizli ayıp fark edildiği anda satıcıya bildirimde bulunulmalıdır. Türk Ticaret Kanunu’na taib satışlarda ise bildirim süresi, açık ayıplarda iki diğer ayıplarda ise seki z gündür. Dikkat edilmesi gereken nokta, TKHK kapsamındaki satışlarda böyle bir gözden geçirme ve bildirim külfetinin bulunmuyor oluşudur.

Ayıplı Mal Nedeniyle Tazminat Davası

Ayıplı mal nedeniyle tazminat davası, kişilerin ayıplı mal ile karşılaşması durumunda başvuracağı haklarından biridir. Tazminat hakkı, hem Türk Borçlar Kanunu hem de Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca alıcıya tanınmış bir haktır.

Tüketicinin Hakkında Kanun’un 11. maddesinde tüketicinin ayıplı mal sebebiyle talep edebileceği tazminata ilişkin düzenleme yapılmıştır. İlgili düzenlemeye göre tazminat talebi, tüketicinin kullanacağı diğer seçimlik haklar ile birlikte de talep edilebilir. Dolayısıyla tüketici dört seçimlik hakkından birinin yanı sıra bununla birlikte tazminat talebinde de bulunabilecektir. Tüketicinin satıcıdan tazminat talep edebilmesi için malda ortaya çıkan ayıp sebebiyle zarara uğramış olması gerekir.

Türk Borçlar Kanunu’nun 227. maddesi de alıcının tazminat hakkına ilişkindir. Dolayısıyla tüketici işlemi olmayan satışlarda da alıcı tazminat talep edebilecektir. Tazminat talebi, maddi veya manevi olabilir. Ayıplı mal sebebiyle zarara uğradığını iddia eden davacı, maddi veya manevi zararını ispat etmelidir. Zararın ispatı söz konusu olduğundan ayıbın fark edildiği anda alıcı, zararı ispat edici nitelikte bilgi ve belgeleri biriktirmelidir. Bu, ileride talep edebileceği tazminat bakımından kendisine yarar sağlayacaktır. Bu husus, Bölge Adliye Mahkemesi kararına da konu olmuştur. Somut olayda davacı, gazlı içecek şişesinde yabancı cisimler bulunması sebebiyle tazminat talebinde bulunmuştur. Bununla birlikte davacı, delilleri arasında ayıba ilişkin bir analiz raporu ve benzeri bilgi veya belgeye yer vermemiştir. Mahkeme incelemesinde de yabancı cisimlerin içeceğe hangi aşamada girdiği tespit edilememiştir. Bu sebeple davacının zararı ispat edilememiştir. (BAM 13. HD. 2020/1892 E. 2023/502 K.) Örnek olaydaki gibi hak kayıplarının önüne geçilmesi amacıyla alıcıların zarar tespitinde bulunması önem arz etmektedir. Her ne kadar zarar meydana gelmesi halinde tazmini talep edilebilecekse de zararın ispat yükünün alıcıda olduğu unutulmamalıdır.

Kategori:İzmir Avukat
İzmir Araç Değer Kaybı Avukatı, Trafik Kazası Tazminat Avukatı, İzmir Boşanma Avukatı, İzmir Miras Avukatı, İzmir İş Hukuku Avukatı, İzmir İdare Avukatı, İzmir Tapu Avukatı, İzmir Kira Avukatı

Avukat İhtiyacınız Mı Var?

Hukuki destek için Avukat Merve Kolman'a ulaşın.

Ayıplı Mal (Hatalı Ürün) Aldığımızda Ne Yapmalıyız? Hakkında Merak Edilenler

Sıkça Sorulan Sorular

Ayıplı mal iade süresi TKHK düzenlemesine göre teslim tarihinden itibaren iki yıldır. Ayıplı mal, konut veya tatil amaçlı taşınmaz ise iade süresi, teslim tarihinden itibaren beş yıldır. TBK düzenlemelerine göre de ayıplı mal iade süresi iki yıldır. Her iki kapsamda da satıcının ağır kusuru bulunuyor ise zamanaşımı hükümleri uygulanmayacaktır.

Ayıplı mal değişim süresi, iade süresiyle aynıdır. TKHK kapsamındaki satışlarda teslim tarihinden itibaren iki yıl olarak belirlenmiştir. Konut veya tatil amaçlı taşınmazlarda bu süre beş yıldır. Yine TBK kapsamına giren satışlarda da satılanın alıcıya devrinden itibaren iki yıllık süre benimsenmiştir. Satıcının ayıp konusundaki ağır kusuru, zamanaşımı süresinin uygulanmasını engelleyecektir.