İhtiyaç nedeniyle tahliye davası Türk Borçlar Kanunu’nun 350 ve 351. maddelerinde düzenlenmiştir. Taşınmazı kiraya veren kişi ya da taşınmazı sonradan edinen yeni malik ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabilmektedir. Kanuna bakıldığında yeni malik için taşınmazı satın alan değil taşınmazı sonradan edinen şeklinde bir ifade kullanılmıştır. Yani düzenlemeden anlaşıldığına göre yeni malik açısından taşınmazı sonradan edinmiş olma şartı aranmaktadır. Kiraya veren ya da yeni malik kendi ihtiyacı, eşinin ihtiyacı, altsoyunun, üstsoyunun ya da kanunen bakmakla yükümlü olduğu birinin ihtiyacı nedeniyle tahliye davası açabilmektedir. Bu ihtiyacın gerçek olması gerektiği unutulmamalıdır. İhtiyaç aynı zamanda samimi ve güvenilir de olmalıdır.
İhtiyaç(Gereksinim) Nedeniyle Tahliye Davası Nedir?
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’na göre ihtiyaç nedeniyle tahliye davası iki şekilde açılabilmektedir. İlk olarak 350. maddeye göre tahliye davası açılabilir. Bu madde uyarınca kiraya veren kendisi ya da yakınlarının konut ya da işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye davası açabilir. İkinci olasılık da 351. maddede düzenlenmiştir. Bu maddeye göre de kiralananı sonradan edinen kişi de konut ya da işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye davası açabilmektedir.
İhtiyaç nedeniyle açılan tahliye davasında söz konusu ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olması lazımdır. Kiraya veren zorunlu ihtiyacını kanıtlamak zorundadır. İhtiyaç devamlılık arz etmiyorsa ya da henüz doğmamışsa ihtiyaç kabul edilemez. İhtiyacın gerçekleşmesi için uzun bir süreye ihtiyaç duyulduğunda da bu ihtiyaç tahliye sebebi olarak kabul edilmemektedir. İhtiyaç dava açıldığı sırada mevcut olmalıdır ve yargılama boyunca da bu mevcudiyetini korumalıdır. Yargılama devam ettiği sırada kiralanan taşınmaz ihtiyacı olan kişi tarafından satılmışsa söz konusu ihtiyacın gerçek ve samimi olmadığı kabul edilmektedir.
Kiralananın yeniden inşa edilmesi ya da imarı söz konusuysa ve bu işler sırasında da kiralanan kullanılamaz hâle geliyor ise kiracıdan taşınmazı tahliye etmesi istenebilir. Bu husus da 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 350. maddesinde düzenlenme alanı bulmuştur.
Konut İhtiyacı (Gereksinim) Nedeniyle Tahliye Davası Nedir?
Kimlerin ihtiyacı nedeniyle tahliye davası açılabileceği Türk Borçlar Kanunu’nun 350. maddesinde sayılmıştır. İhtiyaç nedeniyle tahliye davası açıldığında tahliyeye karar verilebilmesi için söz konusu ihtiyacın gerçek, zorunlu ve samimi olması lazımdır. Kiraya veren kendi ihtiyacı, eşinin ihtiyacı, altsoyunun, üstsoyunun ya da bakmakla yükümlü olduğu bir kişinin konut ihtiyacı nedeniyle tahliye davası açabilir. Konut ihtiyacı devamlılık arz eden nitelikte olmalıdır. Geçici ihtiyaçlar nedeniyle tahliye davası açılamaz. Konut ihtiyacı sebebi hem dava açılırken hem de yargılama süresince mevcut olmalıdır.
İşyeri İhtiyacı (Gereksinim) Nedeniyle Tahliye Davası Nedir?
Kiraya verenin işyerine ihtiyacı var ise tahliye davası açabilmektedir. Kiraya verenin yanında taşınmazı sonradan edinen yeni malik de işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye davası açabilmektedir. Kiraya verenin ya da yeni malikin bazı yakınlarının ihtiyacı nedeniyle de tahliye davası açılabilmesine kanun koyucu imkân vermektedir. Bu yakınlar kiraya verenin ya da yeni malikin eşi, altsoyu, üstsoyu ya da kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişilerdir. Bu yakınların işyerine ihtiyacı olması durumunda işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye davasının açılabilmesi mümkündür. Ancak bu ihtiyacın gerçek olması gerektiği unutulmamalıdır. İşyerine duyulan ihtiyaç samimi ve de zorunlu bir ihtiyaç olmalıdır. Kiraya veren ya da yeni malik kanunda sayılan şartları yerine getiriyorsa işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye davasını açabilmesi mümkündür.
İhtiyaç (Gereksinim) Nedeniyle Tahliye Davası Şartları
Kiraya verenin ya da yeni malikin işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye davası açabilmesi için sağlaması gereken şartlar şu şekilde sayılabilir:
- Kiraya Verenin Kendisinin Ya Da Yakınlarının İşyerine İhtiyacı Olması: Söz konusu taşınmaza kiraya verenin kendisinin, eşinin, altsoyunun,üstsoyunun ya da kanunen bakmakla yükümlü olduğu bir diğer kişinin ihtiyacı olmalıdır. Bu kişilerin söz konusu taşınmazı işyeri olarak kullanmaya ihtiyaçları olmalıdır. Bu davanın açılabilmesi için işyerinin kiraya veren tarafından meslek ya da sanatını bizzat icra etmesi için kullanılması gerekmez. Kiraya verenin bu işini yardımcılarla yürütmesi de mümkündür.
- Kiralananın İşyeri Olarak Kullanılması İhtiyacının Gerçek Olması:Kiraya verenin işyerine duyduğu ihtiyaç gerçek ya da samimi değilse açmış olduğu tahliye davası reddedilecektir. Kiraya veren işyerine duymuş olduğu bu ihtiyacı ispatlamalıdır.
- Belirli Ya Da Belirsiz Kira Sözleşmelerindeki Sürelere Uyulmuş Olması:Eğer belirli süreli bir kira sözleşmesi söz konusuysa tahliye davası sürenin sonunda açılmalıdır. Belirsiz süreli sözleşmelerde ise genel hükümlere uygun bir şekilde dava açılmalıdır. Fesih bildirimindeki sürelere uyulmalı ve belirlenmiş olan tarihten başlanarak 1 ay içerisinde tahliye davası açılmalıdır. İşyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye davasının açılabilmesi için kiracıya önceden bir bildirimde bulunulmasına gerek yoktur. Fakat kiracıya bildirim yapıldığında kira sözleşmesinin bir kira dönemi daha uzamasının önüne geçilmiş olmaktadır.
Konut İhtiyacı (Gereksinim) Nedeniyle Tahliye Davası Şartları
Konut ihtiyacı nedeniyle tahliye davası açılabilmesi için sağlanması gereken şartlar şu şekildedir:
- Konut ihtiyacının varlığı gerçek olmalıdır.
- Konuta kiraya verenin kendisinin, eşinin, altsoyunun, üstsoyunun ya da kiraya verenin bakmakla yükümlü olduğu birisinin ihtiyacı olmalıdır.
- Konuta duyulan ihtiyaç gerçek, samimi ve zorunlu bir ihtiyaç olmalıdır.
- Konuta duyulan ihtiyaç sürekli bir ihtiyaç olmalıdır.
- Konut ihtiyacı dolayısıyla açılacak olan tahliye davasında Türk Borçlar Kanunu’nda yer alan sürelere uyulmalıdır.
Yukarıdaki şartlar sağlandığı takdirde kiraya veren ya da yeni malik konut ihtiyacı nedeniyle tahliye davasını açabilir.
İşyeri İhtiyacı(Gereksinim) Nedeniyle Tahliye Davası Şartları
İşyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye davasının açılabilmesi için 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun aradığı birtakım şartlar bulunmaktadır. Bu şartlar şu şekilde sayılabilir:
- İşyerine kiraya verenin ya da yeni malikin kendisinin, eşinin, üstsoyunun, altsoyunun ya da bakmakla yükümlü olduğu bir kişinin ihtiyacı olmalıdır.
- Bu kişilerin işyerine duymuş olduğu ihtiyaç gerçek ve samimi bir ihtiyaç olmalıdır.
- İşyerine zorunlu ve sürekli bir şekilde ihtiyaç duyulmalıdır. Geçici bir süre için ya da henüz var olmayan bir neden dolayısıyla işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye davası açılamamaktadır.
- İşyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye davası açılırken sözleşmenin belirli ya da belirsiz süreli olmasına göre dava açılmalıdır.
Belirli Süreli Kira Sözleşmelerinde İhtiyaç Nedeniyle Tahliye
Belirli süreli kira sözleşmesi söz konusu olduğunda ihtiyaç sebebiyle tahliye davası açılabilmesi için kiracıya ihtarname göndermek gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinde belirlenen sürenin sona ermesinin ardından 1 ay içerisinde doğrudan dava açılabilir ve kiracının taşınmazı tahliye etmesi talep edilebilir. Süresi belirli olan bir kira sözleşmesinde kiracıya ihtarname göndermek sadece dava açma süresini uzatmaktadır. Kiraya veren kiracıya sürenin bitmesinin ardından ihtarname gönderir ise kiracının dava açma süresi 1 kira yılı daha uzamaktadır. Bu yüzden de kira süresi sözleşme ile belirlenmiş ise kiraya veren sürenin bitmesinin ardından 1 ay içerisinde doğrudan bir şekilde dava açabilir.
Belirsiz Süreli Kira Sözleşmelerinde İhtiyaç Nedeniyle Tahliye
Kiraya veren ile kiracı arasında yapılan kira sözleşmesi belirsiz süreli ise kiracıya ihtarname gönderilmesi şartı bulunmaktadır. Belirsiz süreli kira sözleşmesinde kiraya veren ihtiyaç sebebiyle tahliye davası açmak istiyorsa fesih bildirim süresi olarak kabul edilen 6 aylık dönemin bitmesinden itibaren en az 3 ay öncesine kadar kiracıya ihtarname göndermelidir. İhtarname şartına uyulmasının ardından sürenin sona ermesinden itibaren 1 ay içerisinde tahliye davası açılmalıdır. Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde fesih sürelerine uyularak kiracının taşınmazı tahliye etmesi sağlanabilir.
İhtiyaç(Gereksinim) Nedeniyle Tahliye Davası Türleri Nelerdir?
İhtiyaç nedeniyle tahliye davasının türleri Türk Borçlar Kanunu’nun 350. maddesinde düzenlenmiştir. İhtiyaç nedeniyle tahliye davasının türleri şu şekilde sayılabilir:
- Yeni malikin duyduğu ihtiyaç nedeniyle açılan tahliye davası: Taşınmazı sonradan edinen yeni malikin söz konusu taşınmaza ihtiyacı var ise tahliye davası açabilmesi mümkündür. Yeni malikin kendisinin, eşinin, üstsoyunun, altsoyunun ya da kanunen bakmakla yükümlü olduğu birisinin ihtiyacı nedeniyle tahliye davası açılması mümkündür.
- Kiraya verenin kendisinin konut ya da işyeri ihtiyacı nedeniyle açılan tahliye davası: Kiraya verenin kendisinin söz konusu taşınmaza ihtiyacı var ise tahliye davasının açılabilmesi mümkündür. Kiraya verenin bu ihtiyacı gerçek ve samimi olmalıdır.
- Kiraya verenin annesinin, babasının, eşinin, çocuğunun ya da kanunen bakmakla yükümlü olduğu bir kişinin ihtiyacı nedeniyle açılan tahliye davası: Kiraya verenin sayılan yakınlarının taşınmaza konut ya da işyeri olarak kullanmak amacıyla ihtiyacı var ise tahliye davasının açılabilmesi mümkündür.
- Kiralanın yeniden inşasından ya da imarından dolayı açılan tahliye davası: Kiraya veren kiralananda inşa ve imar işlemleri yapacak ise ve bu sırada taşınmazın kiracı tarafından kullanılması mümkün değil ise tahliye davasının açılabilmesi mümkündür. Söz konusu onarım işlemleri kiracının taşınmazı kullanmasını imkânsız hale getirecek nitelikte olmalıdır. Basit onarımlar bu kapsama dâhil edilmez. Bu onarımlar nedeniyle de kiracı tahliye edilemez.
İhtiyaç (Gereksinim) Nedeniyle Tahliye Davasında İhtar Şartı Var Mı? 2024
İhtiyaç nedeniyle açılan tahliye davalarında ihtarın şart olup olmaması sözleşmenin belirli süreli sözleşme ya da belirsiz süreli sözleşme olmasına göre değişmektedir. Ayrıca yeni bir malik söz konusu olduğunda da ihtarın varlığı söz konusu olmaktadır.
Belirli süreli bir kira sözleşmesi söz konusu ise kiraya verenin kiracıya ihtarname göndermesi gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır. Sözleşmede belirlenen sürenin bitiminden itibaren 1 ay içerisinde doğrudan tahliye davası açılabilir.
Belirsiz süreli bir kira sözleşmesi söz konusu ise kiracıya ihtarname gönderilmelidir. Fesih bildirim süresi olan 6 aylık sürenin dolmasından itibaren en az 3 ay önce kiraya verenin kiracıya ihtarname göndermesi lazımdır. İhtarname şartına uyulmasının ardından kira süresinin bitimiyle 1 ay içerisinde tahliye davası açılabilir.
Kiralananı sonradan edinen bir yeni malik söz konusu olduğunda yeni malikin de ihtarname göndermesi gerekmektedir. Yeni malik kiralananı edinmesinden itibaren 1 ay içerisinde kiracıya ihtarname gönderebilir ve ardından tahliye davası açabilir.
İhtiyaç (Gereksinim) Nedeniyle Tahliye Davasında İhtar Ne Zaman Çekilir?
İhtiyaç nedeniyle tahliye davasına konu olan sözleşme belirli süreli bir sözleşme ise bu durumda kiracıya ihtar çekmek gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır. Kiraya veren sözleşmedeki sürenin dolmasından itibaren 1 ay içerisinde ihtiyaç nedeniyle tahliye davasını açabilir.
Belirsiz süreli bir kira sözleşmesi söz konusu olduğunda kiraya verenin kiracıya ihtar çekmesi gerekmektedir. Bu durumda 6 aylık fesih bildirim süresine uyularak en az 3 ay önceden kiracıya sözleşmenin feshedileceğine dair bir ihtar çekilmelidir. İhtar çekilmesinin ardından kira dönemimin de bitimiyle 1 ay içerisinde tahliye davası açılabilir.
İhtiyaç(Gereksinim) Nedeniyle Tahliye Davası Ne Kadar Sürer? 2024
İhtiyaç nedeniyle tahliye davasının ne kadar süreceği ile ilgili net bir süre söylemek zordur. Davanın görüldüğü mahkemenin iş yoğunluğu, tarafların tutumu, ihtiyacın ispat edilip edilmemesine göre dava süresi uzayıp kısalabilmektedir.
İhtiyaç nedeniyle açılan tahliye davalarının 1 ila 1 buçuk yıl kadar sürdüğü görülmektedir. Somut olayın şartları davanın süresi üzerinde önemli bir etkendir. Kiraya verenin ihtar çekmesi gerektiği takdirde bu ihtarı çekip çekmediği, fesih bildirim sürelerine itibar edip etmediği davanın seyri açısından oldukça önemlidir. Öte yandan kiracının evi ya da işyerine tahliye etmek hususunda sergilediği tavır da davanın önemli etkenlerindendir.
İhtiyaç nedeniyle tahliye davasının hızlı bir şekilde sonuçlanması istendiği takdirde kiraya veren ihtiyacını ispatlamalıdır. İhtiyacının gerçek, samimi ve zorunlu olduğunu somut deliller eşliğinde mahkemede sunmalıdır.
İhtiyaç nedeniyle tahliye davasının süresinde hukuki zeminin sağlamlığı da önem taşımaktadır. Alanında uzman bir avukattan alınan hukuki destek ile fesih ve ihtar sürelerine uyulacak ve davanın uzamasının önüne geçilecektir.
İhtiyaç(Gereksinim) Nedeniyle Tahliye Davası Yargıtay Kararları 2023
İhtiyaç nedeniyle açılan tahliye davalarının sıklıkla Yargıtay önüne getirildiği görülmektedir. Yargıtay verilmiş olan kararları dikkatli bir şekilde incelemekte ve yerinde olmayan kararların bozulmasına karar vermektedir. Bu kararı verirken de somut olayın şartlarına ve Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili maddelerine dayanılmaktadır. Kanun’a aykırı olarak verilmiş olan kararlar Yargıtay tarafından düzeltilmektedir.
Konut İhtiyacı (Gereksinim) Nedeniyle Tahliye Yargıtay Kararı 2023
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 22 Mart 2012 tarihinde verdiği karar:
Davanın konusu konuta duyulan ihtiyaç nedeniyle tahliyedir. Mahkeme davanın kabul edilmesine karar vermiş ve bu durum davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davaya konu olan kira sözleşmesi sözlü bir şekilde yapılmıştır ve 29 Ağustos 2006 tarihinde başlamıştır. Davacı kendi ihtiyacı olduğunu belirterek kiralananın tahliyesini istemiş davacı vekili ise ihtiyacın gerçek ve samimi olmadığını iddia ederek davanın reddini istemiştir. İhtiyaç davalarında tahliyeye karar verilebilmesi için söz konusu ihtiyacın davacı tarafından kanıtlanması gereklidir. Davacı ihtarnamesinde taşınmaza kendisinin ihtiyacı olduğunu belirtmiş ancak daha sonra kayın pederinin ihtiyacı olduğunu daha sonra da oğlunun evlenerek bu eve yerleşeceğini kayın pederinin de onlarla birlikte oturacağını belirtmiştir. Fakat söz konusu oğlanın nişan ya da evlilik hazırlığı içerisinde olmadığı görülmüştür. Tanığın da ihtiyaç ile ilgili bir beyanı olmamıştır. Mevcut delillere bakıldığında ihtiyaç kanıtlanabilmiş değildir. Mahkemece davanın reddine karar verilmeliydi. Bu yüzden de hükmün bozulmasına ve temyiz harcının iadesine oybirliğiyle karar verilmiştir.
Yeni Malik İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Yargıtay Kararı 2023
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 1 Kasım 2017 tarihinde verdiği karar:
Davacı 8 adet bağımsız bölümden oluşan tüm binayı kendi ihtiyacında kullanmak üzere 11 Eylül 2013 tarihinde satın almış ve bu durumu da 16 Eylül 2013 tarihinde bir ihtarname ile davalıya bildirmiştir. Davacı, taşınmaza işyeri olarak kullanılmak üzere ihtiyacı olduğunu belirterek kiracının tahliyesini istemiştir. Davalı da aynı şekilde taşınmaza işyeri olarak kullanmak için ihtiyacı olduğunu ve taşınmaza yaptığı masrafların çok iyi bilindiğini ileri sürerek davacının kötü niyetli olduğunu ve bu nedenle de davanın reddedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Mahkeme davayı kabul ederek kiracının tahliyesine karar vermiş ve bu karar da kiracı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemenin tanık beyanlarını dinleyerek ihtiyacın gerçek ve samimi olduğu yönünde vermiş olduğu karar yapılan incelemenin yetersizliği nedeniyle yerinde olmamıştır. Uzman bir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılmalı ve bu inceleme sonucunda karar verilmelidir. Eksik inceleme dolayısıyla verilmiş olan hükmün bozulması gerekmektedir. Hükmün bozulmasına ve istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının iadesine oybirliğiyle karar verilmiştir.
Yazlık İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Yargıtay Kararı 2023
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 27 Ekim 2014 tarihinde verdiği karar:
Davacı taraf dava dilekçesinde söz konusu taşınmazın mesken olarak kullanılmak üzere kiralandığını fakat kiracı tarafından işyeri olarak kullanıldığını belirtmiştir. Ayrıca da taşınmaza yazlık olarak kullanmak üzere ihtiyacı olduğunu bu nedenle de kiracının tahliye edilmesini talep ettiğini belirtmiştir. Davalı taraf da taşınmazın işyeri olarak kullanılmadığını ve yazlık ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açılamayacağını iddia ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme davayı reddetmiştir. Kanun koyucu kiraya verenin konuta duyduğu ihtiyacın devamlılığını aramaktadır. Uygulamada da yazlık olarak kullanılan konut, sürekli konut ihtiyacının devamı olarak kabul edilmektedir. Bu yüzden de söz konusu taşınmazın yazlık kullanımına uygun olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir. Bu inceleme yapılmadan verilmiş olan karar yerinde olmamıştır ve bozmayı gerektirmektedir. Sayılmış olan nedenler eşliğinde davacını yapmış olduğu temyiz kabul edilmiştir ve isteği halinde peşin alınmış olan temyiz harcının iade edileceğine de oybirliğiyle karar verilmiştir.
İhtiyaç Nedeniyle Tahliye İhtarname Şartı Yargıtay Kararı 2023
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 19 Haziran 2014 tarihinde verdiği karar:
Uyuşmazlık konusu olay sürenin sona ermesinin ardından tahliyenin istenmesine ilişkindir. Mahkemenin davanın reddine karar vermesiyle dava, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, 16 Mayıs 2013 ve 7 Haziran 2013 tarihlerinde kiracıya ihtar çekerek 1 Temmuz 2013 tarihinde sözleşmenin sona ereceğini ve tekrar yenilenmeyeceği bildirmiştir. Fakat davalı taraf tarafından kiralanan tahliye edilmemiştir. Davalı taraf ihtarların süresinde çekilmediğini iddia ederek mahkemeden davanın reddedilmesini istemiştir ve mahkeme tarafından dava reddedilmiştir. Konut ve çatılı işyeri kiralarının tahliyesi Tük Borçlar Kanunu’nun 350, 351ve 352.maddelerinde düzenlenmiştir. Fakat söz konusu tahliye Kanun’da sayılan nedenlerin hiçbirine dayanmamaktadır. Bu yüzden de feshi ihbar sürelerine uyulmamasından dolayı verilen ret kararı yerinde olmamıştır ve bozmayı gerektirmektedir. Temyiz itirazlarının kabul edilmesine ve hükmün bozulmasına ayrıca da istek halinde peşin alınmış olan temyiz harcının iade edileceğine de oybirliğiyle karar verilmiştir.
İşyeri İhtiyacı (Gereksinim) Nedeniyle Tahliye Yargıtay Kararı
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 14 Kasım 2016 tarihinde verdiği karar:
Davanın konusu işyerine duyulan ihtiyaçtır. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiş ve bu husus davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı vekili müvekkilinin kurucu ortak olduğu bir şirket işlettiğini ve artan iş hacminden dolayı da söz konusu taşınmaza ihtiyacı olduğunu belirtmiş ve kiracının tahliyesini istemiştir. Davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Türk Borçlar Kanunu’nun 350. maddesine göre kiralananın tahliyesi ancak kiraya verenin kendisinin, eşinin, altsoyunun, üstsoyunun ya da kanunen bakmakla yükümlü olduğu bir kişinin ihtiyacı nedeniyle istenebilir. Şirket ihtiyacından dolayı gerçek kişi ihtiyaç nedeniyle tahliye isteminde bulunulması yerinde olmamıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekiyorken dava kabul edilmiş ve gerekçeli kararla da tahliye kararı verilmiştir. Bu hüküm yerinde değildir ve bozmayı gerektirmektedir. Mahkemece hükmün bozulmasına ve istek halinde de peşin alınan temyiz harcının iade edileceğine oybirliğiyle karar verilmiştir.