📞 0 505 646 24 50📍 Alsancak/İzmir
İzmir Araç Değer Kaybı Avukatı, Trafik Kazası Tazminat Avukatı, İzmir Boşanma Avukatı, İzmir Miras Avukatı, İzmir İş Hukuku Avukatı, İzmir İdare Avukatı, İzmir Tapu Avukatı, İzmir Kira Avukatı

Merve Kolman

14 Temmuz 2024

İzale-i Şuyu (Ortaklığın Giderilmesi Davası)

Ortaklığın giderilmesi eski adı ile izale-i şuyu davası bir mala birlikte sahip olan kişilerin bu malın paylaştırılması hususunda anlaşamamaları durumunda söz konusu olmaktadır. Paydaşlar taşınır ya da taşınmaz malın nasıl paylaştırılacağı hususunda anlaşamaz iseler paydaşlardan biri ya da birkaçı mahkemeye başvurarak malın paylaştırılması için dava açabilir. Paydaşın açmış olduğu bu davaya izale-i şuyu davası adı verilmektedir. 

İzale-İ Şuyu(Ortaklığın Giderilmesi) Davası Nedir? 

İzale-i şuyu yani ortaklığın giderilmesi davası bir taşınıra ya da taşınmaza birlikte sahip olan kişilerin bu malı anlaşarak paylaşamamaları durumunda açılmaktadır. Mala birlikte ortak olan kişilerden biri mahkemede dava açarak malın paylaşılmasını talep edebilir. İşte bu kişinin açmış olduğu davaya ortaklığın giderilmesi davası adı verilmektedir. Ortaklığın giderilmesi davası 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda doğrudan düzenlenmiş olan davalardan değildir. Fakat bu davanın hukuki dayanağını Türk Medeni Kanunu’nun 698 ve devamı maddelerinden aldığını söylemek mümkündür. 

Türk Medeni Kanunu’nun 698. maddesinde paylaşma istemi başlığı altında paydaşlardan her birinin malın paylaşılmasını talep edebileceği düzenlenmiştir. Paylaşma talep etme hakkı en çok 10 yıllık süre ile sınırlandırılmıştır ve uygun olmayan bir zamanda paylaşma isteminde bulunulamayacağı belirtilmiştir. 

Türk Medeni Kanunu’nun 699. maddesinde ise paylaşma biçimi başlığı yer almaktadır. Paylaşmanın malın aynen bölüştürülmesiyle ya da malın pazarlık ya da açık artırma usulü ile satılarak bedelinin paylaştırılmasıyla gerçekleşebileceği düzenlenmiştir. Malın nasıl paylaştırılacağı hususunda anlaşma sağlanamadığı takdirde paydaşlardan biri hâkime başvurabilir. Hâkim malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verdiğinde bölünen parçalar birbirine denk düşmez ise eksik değerdeki parçalara para eklenerek denkleştirmeyi sağlar. Malın aynen bölünmesi koşullar gereği mümkün değil ise açık artırma ile satış usulü tercih edilmektedir. Tüm paydaşların rıza vermesi ile açık artırma sadece paydaşlar arasında gerçekleştirilmektedir. Paydaşlardan birisi bile rıza vermez ise açık artırma herkese açık bir biçimde gerçekleştirilmektedir. 

Ortaklığın Giderilmesi Davası Aşamaları Nelerdir?

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 699.maddesinde paylaşmanın nasıl yapılacağı yer almaktadır. Bu maddeye göre paylaştırma işlemi malın aynen bölüştürülmesi, pazarlık ya da açık artırma usulü ile yapılabilmektedir. Ortaklar paylaşmanın nasıl yapılacağı hususunda anlaşamazlarsa paydaşlardan biri hâkime başvurabilir. Hâkim malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verebilir. Bu durumda bölünen parçaların değerleri birbirine denk düşmeyebilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda da eksik değerde olan parçaya para eklenmesine ve denkleştirmenin bu şekilde yapılmasına karar verilir. Fakat her zaman bölme işleminin yapılması mümkün olamamaktadır. Koşullar gereği ya da malın değer kaybına uğramadan bölünmesi mümkün değil ise açık artırma yolu tercih edilmektedir. Tüm paydaşların rızası ile satış yalnızca paydaşlar arasında gerçekleştirilmektedir. 

Mahkeme ortakların talebi ile bağlıdır. Eğer ortaklar aynen paylaştırma yolunu tercih etmiş iseler mahkeme aynen paylaştırma yoluna gidecektir. Paydaşlar aynen paylaştırma işlemi sonucunda kendilerine düşen paydan memnun olmadıklarında hâkimin kura çekme yoluna gitmesi de mümkündür. Eğer aynen paylaştırma yolu tercih edilmiş ise her parsel tapu kütüğünde ayrı bir sayfaya bir paydaş üzerine kayıt edilmektedir. 

İzale-İ Şuyu Davasına Kimler Katılabilir? 

İzale-i şuyu ya da ortaklığın giderilmesi davasını taşınır ya da taşınmaz mal üzerinde elbirliğiyle ya da paylı mülkiyet şeklinde hakkı buluna herkes açabilmektedir. Paydaşlardan biri vefat ettiği takdirde bu paydaşın payı mirasçılarına geçmektedir. Dolayısıyla bu mirasçıların da ortaklığın giderilmesi davası açabilmesi mümkündür. 

İzale-i şuyu davası bir ya da birkaç paydaş tarafından diğer paydaşlara karşı açılmaktadır. Bu davanın taşınır ya da taşınmaz malda elbirliğiyle ya da paylı mülkiyet şeklinde malikliği bulunan herkese karşı açılması mümkündür. Paydaşların ortaklığı anlaşarak sona erdirmek gibi bir hakları bulunmaktadır. Fakat paydaşlar anlaşmaya varamadıkları takdirde her bir paydaşın izale-i şuyu davası açarak ortaklığın giderilmesini talep etme hakları bulunmaktadır. Mala malik olan tüm paydaşların açılan ortaklığın giderilmesi davasında yer alması zorunludur. Paydaşlardan biri vefat etmiş ise mirasçılarının mirasçılık belgesi çıkarmak için mahkemeden yetki ve süre talep etme hakları vardır. Ölen paydaşa ait olan mirasçılık belgesinde ismi yer alan tüm mirasçıların davaya dâhil edilmesi gerekmektedir. Tüm ortakların davaya dâhil edilmediği bir durumda davanın sonuçlanması mümkün olmayacaktır. 

İzale-İ Şuyu Davasında Değer Tespiti Nasıl Yapılır? 

İzale-i şuyu davasındaki değer tespitini bilirkişi yapmaktadır. İzale-i şuyu davası ilk açıldığında malın aynen paylaştırma yöntemine uygun olup olmadığı değerlendirilmektedir. Özellikle de söz konusu mal taşınmaz ise imar hukuku bakımından da malın aynen paylaştırılmasının mümkün olup olmadığı değerlendirilir. Ancak buradaki değer tespiti konusu malın bilirkişi tarafından değerinin tespit edilmesi hususudur. 

İzale-i şuyu davasında satış yoluna gidildiğinde mahkeme, satışı yönetmesi adına bir satış memuru görevlendirmektedir. Görevlendirilmiş olan bu satış memurunun ilk yapacağı şey davanın konusu olan malın ya da malların değerini tespit etmektir. Satış işlemine karar vermiş olan mahkeme malın değerini önceden bilemeyecektir ancak satış bedelinden hangi paydaşın hangi oranda yararlanacağına karar verecektir. Satış memuru malın değerinin tespit edilmesi adına bilirkişi görevlendirmektedir. Bilirkişinin hazırlamış olduğu rapora tarafların 2 hafta içerisinde itiraz etme hakları vardır. Mahkemenin de bilirkişiden ek rapor istemesi söz konusu olabilmektedir. Bilirkişi tarafından malın değeri tespit edildikten sonra artık malın satışı aşamasına geçilecektir. Malın satışı için yapılacak açık artırma işlemi için bir ilan yayınlanır ve malın açık artırma usulü ile satışı aşamasına geçilir. 

Hisseli Tapu İzale-İ Şuyu 

Bir taşınmaza birden fazla kişi malik olabilmektedir. Birden çok kişinin malik olabileceği iki tip mülkiyet bulunmaktadır. Bunlar elbirliğiyle mülkiyet ve paylı mülkiyettir. Paylı mülkiyette malikler, bir taşınmazın tamamına belli oranlarda malik olmaktadır. Elbirliğiyle mülkiyette ise bir oran söz konusu değildir. Tüm malikler söz konusu taşınmazın her noktasında aynı şekilde mülkiyet hakkına sahiptir. İster elbirliğiyle mülkiyet söz konusu olsun isterse paylı mülkiyet anlatılan şekilde birden çok kişinin malik olduğu bir taşınmazın tapusuna hisseli tapu adı verilmektedir. 

Hisseli tapunun söz konusu olduğu bir taşınmazın paylaştırılması hususunda ortaklar anlaşamadığı takdirde mahkeme yoluna gitmektedirler. Mahkemede açılan bir izale-i şuyu yani ortaklığın giderilmesi davası ile hisseler ayrılmaktadır. İzale-i şuyu davası ile söz konusu taşınmaz malın bölünemediği tespit edildiğinde satışı yoluna gidilmektedir. Yapılan bir açık artırma ile taşınmaz mal satılır ve satıştan elde edilmiş olan gelir hâkim tarafından payları oranında ortaklara paylaştırılır. 

İzale-İ Şuyu Satış Prosedürü Nasıldır?

İzale-i şuyu davasında aynen paylaştırma talep edilmediğinde ya da aynen paylaştırma yoluyla ortaklığın giderilmesi mümkün olmadığında ortaklık satış yoluyla giderilmektedir. Satış yoluna gidildiğinde hâkim, satış işlemlerini yürütmesi adına satış memuru görevlendirmektedir. Görevlendirilen satış memuru 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na uygun bir şekilde satış işlemlerini yürütmektedir. Söz konusu mal taşınmaz bir mal ise açık artırma usulü ile satış gerçekleştirilmektedir. Fakat mal taşınır bir mal ise pazarlık yolu ile de satış yapılabilmesi mümkündür. Açık artırma işlemi kural olarak herkese açık bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Fakat bu işlemin sadece ortaklar arasında gerçekleştirilmesi de mümkündür. Açık artırmanın sadece ortaklar arasında yapılabilmesi için tüm ortakların rıza vermiş olması lazımdır. Ortaklardan sadece birisi bile buna rıza göstermez ise açık artırma herkese açık bir biçimde yapılır. Bu durum Türk Medeni Kanunu’nun 699. maddesinde de ifade edilmiştir. 

Malın satılması için karar verildiğinde dosya mahkeme tarafından ilgili satış memurluğuna gönderilmektedir. Dosya satış memurluğuna geldiğinde satış memurluğu tarafından ilgili malın değeri tespit edilmektedir. Malın değerinin tespit edilmesinin ardından satış için ilan verilir ve açık artırma yolu ile de satış sağlanır. Tüm bu adımların gerçekleştirilmesinin ardından satış gerçekleşmektedir. Satışın gerçekleşmesinden sonra satıştan elde edilmiş olan gelir mahkemenin belirlemiş olduğu orana göre paydaşlar arasında paylaştırılmaktadır. 

İzale-İ Şuyu Davasından Hissedarın Alış Önceliği 

İzale-i şuyu davalarında hissedarlara alış önceliği verilmemiştir. Ancak davadan önce ya da dava devam ederken ortaklardan birisi payını satmak istediğinde diğer ortakların bu payı almak için ön alım hakları mevcuttur. İzale-i şuyu davası açılırken talep söz konusu olduğunda satış sadece mirasçılar arasında da yapılabilmektedir. Sadece mirasçılar arasında dava açılmasıyla üçüncü kişiler olmadan mevut hissedarlara da alış önceliği tanınmış olmaktadır. 

Ön alım hakkının söz konusu olabilmesi için hisseli mülkiyete konu olan malın herhangi bir payının diğer paydaşların dışında bir kişiye satılması durumu mevcut olmalıdır. Böyle bir durum mevcut olduğunda hisseli mülkiyetteki diğer paydaşlar ön alım haklarını kullanabilmektedirler. Ön alım hakkı çiğnenerek üçüncü bir kişiye satış yapılmak istendiğinde paydaşların malın kendilerine devredilmesini isteme hakları vardır. 

İzale-i şuyu davasında hissedarın alış önceliğinin gündeme geleceği bir başka durum da satışın dışarıya açık değil sadece mirasçılar arasında yapılmasıdır. Sadece paydaşlar arasında satış yapıldığında hissedarların mala ortak olmayanlara karşı alış önceliği olmaktadır. Böyle bir satışın yapılabilmesi için de mala ortak olan tüm paydaşların rıza vermesi lazımdır. 

İzale-İ Şuyu Satış Sonrası Para Ne Zaman Ödenir? 

İzale-i şuyu satışından sonra yatırılacak olan paranın ne zaman yatırılacağı ihalenin gerçekleştirilmiş olduğuna dair tutulan tutanağın ilan tarihine bağlıdır. Tutanağın ilan edilmesinden itibaren en geç 7 gün içerisinde malı alan kişi tarafından paranın ödenmesi lazımdır. Ödenilmesi gereken satış bedeli satış memurluğuna ait olan hesaba yatırılmalıdır. Malı alan kişi parayı ödedikten sonra satış memurluğu paranın satıcının hesabına geçirilmesi için bankaya talimat verir. Satış memurluğunun 3 gün içerisinde talimat vermesi lazımdır. Satış memurluğunun talimatının ardından banka satıcıya ödeme yapmaktadır. 

Satış için yapılmış olan ihaleye bir fesih talebi söz konusu olabilir. Böyle bir talep söz konusu olsa bile malı almış olan kişi 7 gün içerisinde ihaledeki tutarı satış memurluğunun hesabına yatırmış olmalıdır. Fakat ihalenin feshi iddiaları söz konusu olduğunda bu iddialar çözümlenmedikçe ve ihale kesinleşmedikçe mal alıcıya teslim edilmeyecektir. 

Kategori:İzmir Avukat
İzmir Araç Değer Kaybı Avukatı, Trafik Kazası Tazminat Avukatı, İzmir Boşanma Avukatı, İzmir Miras Avukatı, İzmir İş Hukuku Avukatı, İzmir İdare Avukatı, İzmir Tapu Avukatı, İzmir Kira Avukatı

Avukat İhtiyacınız Mı Var?

Hukuki destek için Avukat Merve Kolman'a ulaşın.

İzale-i Şuyu (Ortaklığın Giderilmesi Davası) Hakkında Merak Edilenler

Sıkça Sorulan Sorular

İzale-i şuyu davasının ne kadar süreceği ile ilgili net bir süre söylemek mümkün değildir. Fakat uygulamada bu davalar 1 ila 1,5 yıl kadar sürebilmektedir. Bu sürenin uzaması ya da kısalması da söz konusu olabilir. Mahkemenin iş yoğunluğu, davaya cevap verme süreleri, bilirkişi raporlarının hazırlanma süreleri davanın süresini belirleyen önemli faktörlerdendir. 

İzale-i şuyu davasında mahkemenin malın satışına karar vermesinin ardından açık artıma ile satış usulüne geçilmektedir. Tüm paydaşlar rıza verdiği takdirde açık artırmanın sadece paydaşlar arasında yapılması mümkündür. Fakat paydaşlardan biri bile rıza göstermez ise açık artıma herkese açık bir biçimde gerçekleştirilmektedir.