📞 0 505 646 24 50📍 Alsancak/İzmir
İzmir Araç Değer Kaybı Avukatı, Trafik Kazası Tazminat Avukatı, İzmir Boşanma Avukatı, İzmir Miras Avukatı, İzmir İş Hukuku Avukatı, İzmir İdare Avukatı, İzmir Tapu Avukatı, İzmir Kira Avukatı

Merve Kolman

29 Haziran 2024

Velayet Davası (Velayetin Değiştirilmesi - Kaldırılması)

Velayet, çocuğun menfaatlerinin göz önünde tutulmasını sağlayan bir kurumdur. Türk Medeni Kanunu’nda velayete ilişkin düzenlemeler bulunmaktadır. İlgili düzenlemelere göre velayet kapsamında çocuğun bakım ve eğitim menfaatleri göz önünde bulundurulur. Çocuğun menfaatlerine uygun şekilde karar alma ve uygulama yetkisi, velayet hakkının gereklerindendir. Aynı şekilde çocuğun da velisinin rızasını almaksızın evi terk edememesi, velisinden alınamaması gibi düzenlemeler de velayet kapsamındadır. Bu hakkına halel gelmesine engel olmak isteyen eş, diğer eşe karşı velayet davası açar. Bir aile uyuşmazlığı olan velayet davaları, Aile Mahkemeleri’nde görülür.

Velayet Davası Nedir?

Velayet davası, aile hukuku kaynaklı bir uyuşmazlık türüdür. Velayet hakkının gereklerini yerine getirmek ve haklarından faydalanmak isteyen eş tarafından başvuruda bulunulur. Eş, velayet davası ile bu talebini mahkemeye sunar. Velayet davası, velayet kendisine bırakılmamış eş tarafından açılır. Davanın yöneltileceği kişi ise velayet kendisinde bulunan eştir.

Türk Medeni Kanunu’nun 335 ve devamı maddeleri, velayet hakkına ilişkin düzenlemeler getirmektedir. İlgili düzenlemelere göre yasal sebep bulunmadıkça velayetin ana ve babadan alınması mümkün değildir. Çocuk ergin oluncaya kadar ana ve babasının velayeti altında bulunur. Ergin olmayan çocuğun yanı sıra kısıtlanan ergin çocuklar da vasi atanması gerekmedikçe ana ve babasının velayeti altındadır.

Eşler arasındaki evlilik birliği devam ettiği sürece velayet, eşler tarafından birlikte kullanılacaktır. Evlilik birliğinin sona ermesi, ayrılık halinin gerçekleşmesi gibi durumlarda velayet eşlerden birine verilebilecektir.

Velayet Davası Nasıl Açılır?

Velayet davası açılması gereken hallerde olası hak kayıplarından korunmak için görev ve yetki unsurlarına dikkat edilmesi gerekir. Velayet davası, davaya ilişkin dilekçenin mahkemeye verilmesi ile açılmaktadır. Velayet davasında görevli mahkeme, Aile Mahkemesi’dir. Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurmak gerekmektedir. Bu durumda Asliye Hukuk Mahkemesi, Aile Mahkemesi sıfatıyla velayet davasında görevli olacaktır. Yetkili mahkeme ise HMK’de düzenlenmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 382. maddesinde çekişmesiz yargı işlerine yer verilmiştir. Velayetin kaldırılması, eşlerden birinden alınarak diğerine verilmesi ve kaldırılan velayetin geri verilmesi işleri çekişmesiz yargı işi olarak adlandırılmıştır. Bu davalarda yetkili mahkeme, talepte bulunan veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesidir. Dolayısıyla velayet davalarında yetkili mahkeme, davacının veya davalının oturduğu yer mahkemesidir.

Velayet davası açarken dikkat edilmesi gereken bir diğer husus, dilekçe hazırlanmasıdır. Velayetin kendisine bırakılmasını isteyen taraf, dilekçesinde talebinin sebeplerini ayrıntılı bir şekilde açıklamalıdır.

Talebi destekleyici delillerin de sunulması, çocuğun menfaatini somutlaştırma konusunda davacı eşe yarar sağlayacaktır.

Velayetin değiştirilmesi davası için herhangi bir hak düşürücü süre bulunmamaktadır. Önemli olan velayet altındaki çocuğun menfaatidir. Çocuğun menfaatini zedeleyici nitelikteki durumların meydana gelmesi mümkündür. Bu halde mahkemeden velayetin değiştirilmesi veya kaldırılması istenebilecektir.

Velayet Davasında Pedagog Raporu

Pedagoglar, çocukların gelişimine yardımcı nitelikte hizmet sunan eğitimcilerdir. Çocukların duygusal ve zihinsel gelişmelerinin takibini yaparlar. Böylece çocuklara rehberlik hizmeti sunulur. Pedagog tavsiye ve yönlendirmeleri sayesinde çocuklar, psikolojik ve sosyal gelişimlerini başarıyla tamamlar.

Velayet davalarında, sosyal inceleme raporu önem arz etmektedir. Bunun sebebi, velayete ilişkin düzenlemelerde çocuğun üstün yarar ve menfaatinin asıl oluşudur. Boşanma davalarında psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı uzmanlardan rapor edinilmelidir. Bu kişiler, her iki ebeveyn ve çocuk ile görüşerek gerekli incelemeleri yaparlar. Böylece çocuğun üstün menfaatinin en doğru biçimde korunması sağlanır. İncelemelere ilişkin veriler,

• Tarafların barınmalarına ilişkin bilgiler,

• Tarafların gelir durumları ve düzeyleri,

• Sosyal ve psikolojik halleri,

Olarak örneklendirilebilir. Bu incelemeler sonucunda eşlerin velayet üstlenme yeterlilikleri hakkında hakimde kanaat oluşur. Bu şekilde gelişen kanaat sonrasında velayet hakkında karar verilmelidir. Bu hususlara değinilmeden karar verilmesi, Yargıtay tarafından bozma sebebi olarak kabul edilmektedir. ( Yargıtay 2.HD. 2016/9224 E. 2018/87 K. )

Velayetin Kaldırılma Davası

Velayetin kaldırılma davası, çocuğun korunması için alınan önlemlerden istenilen sonuç alınamaması halinde gündeme gelir. (Yargıtay 2. HD. 2020/87 E. 2020/799 K. ) Hakimin velayetin kaldırılmasına karar vereceği haller, Türk Medeni Kanunu’nun 348. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili düzenlemelere göre velayetin kaldırılması halleri,

• Ana ve babanın deneyimsizlik sebebiyle velayet gereklerini karşılayamaması,
• Ana ve babanın başka yerde bulunma, hastalık gibi sebeplerle velayet görevinin gereklerini yerine getirememesi,
• Ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi,
• Ana ve babanın çocuğa karşı olan yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklaması,

Olarak belirtilebilir.( Yargıtay 2.HD. 2017/1381 E. 2017/1003 K. ) Hakim tarafından verilen kararda aksi belirtilmediği sürece, velayetin kaldırılması mevcut ve doğacak bütün çocukları kapsamaktadır. Velayet kaldırılsa dahi ana ve babanın yükümlülükleri devam etmektedir. Ana ve baba çocuğun bakım ve eğitim giderlerini karşılamaya devam edecektir. Ödeme güçlerinin bulunmaması halinde ise bu giderler devlet tarafından karşılanacaktır. Velayetin kaldırılmasını gerektiren sebebin ortadan kalkması da mümkündür. Bu halde hakim, re’sen ya da ana veya babanın istemi üzerine velayeti geri verecektir.

Velayetin Değiştirilme Davası

Boşanma davası sonucunda çocuğun velayeti ana veya babaya bırakılacaktır. Velayet kendisine bırakılan ana veya babanın yeniden evlenmesi mümkündür. Bu durum tek başına velayetin kaldırılması sonucunu doğurmayacaktır. Velayet kendisine bırakılmış olan taraf, velayetin gereklerini yerine getirdiği ve çocuğun menfaatini gözettiği sürece veli olarak kalmaya devam eder. Bununla birlikte çocuğun menfaati, durumun farklılaştırılmasını gerektirebilmektedir. Bu halde velayet sahibi değiştirilebilir. Aynı zamanda durumun gerekliliklerine göre velayetin kaldırılması da mümkündür. Böylece çocuğa vasi atanır.
Yargı kararlarında da belirtildiği üzere velayet değiştirilebilmesi sıkı incelemelere tabi tutulmaktadır.

Boşanma sonucu velayet durumunun değişebilmesi için esaslı değişiklikler bulunmalıdır. Ayrıca çocuğun menfaatini etkileyen bu değişiklikler önemli ve sürekli olmalıdır. ( Yargıtay 2. HD. 2019/1924 E. 2020/749 K. )

Velayet kamu düzenine ilişkin bir husustur. Bu sebeple velayetin değiştirilmesi davasında çocuğu etkileyecek her türlü husus dikkate alınmalıdır. Kamu düzeni özelliği sebebiyle velayete ilişkin yargılamalarda re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle yargılama sonrası değişikliklerin yanı sıra yargılama sırasında gerçekleşen değişikliklerin dahi göz önünde tutulması gerekir. ( Yargıtay 2. HD. 2018/2286 E. 2019/704 K. )

Velayet Davası Ne Kadar Sürer?

Velayet davasının sonuçlanmasını etkileyen birden fazla faktör bulunmaktadır. Bunların başında velayet talebinde bulunulan mahkemedeki iş yoğunluğu yer alır. İş yoğunluğunun yanı sıra tarafların gündeme getirdiği iddialar ve sunduğu deliller de süreci uzatabilmektedir. Velayetin kendisine verilmesini talep eden eş, iddiasını ispatlayabilmek için dilekçesine deliller sunar. Mahkemece bu delillerin incelenmesi ve kanaat edinilmesi gerekir. Aynı zamanda velayet düzenlemelerinin temeli olan uzman raporu da yargılama sürecini etkileyen hususlardandır. Uzman raporu düzenlenmesi aşamasında taraflar ile ve çocukla görüşmeler gerçekleştirilir. Böylece çocuğun gelişimi için en doğru kararın verilmesi amaçlanır. Bu sürecin ilerleyişi de yargılamanın sonuçlanmasına etkendir. Bahsedilen faktörlerin yargılamaya etkileri de göz önünde bulundurulduğunda velayet davaları ortalama bir yılda sonuçlanmaktadır. Belirtilen süre mahkeme veya taraflara bağlı etkenler sebebiyle değişiklik gösterebilmektedir.

Anlaşmalı Velayet Davası Ne Kadar Sürer?

Velayetin değiştirilmesinin talep edilmesi, yalnızca çekişmeli boşanma davalarına ilişkin değildir. Velayet davalarında gözetilen husus, çocuğun yararıdır. Tarafların anlaşmalı bir şekilde boşanmış bulunmaları mümkündür. Bununla birlikte anlaşmalı boşanma protokolündeki velayet sonucunun değişmesi gerekebilir. Örneğin velayet kendisine bırakılan eşin velayetin gereklerini karşılayamaması gündeme gelebilir. Bu halde boşanmanın anlaşmalı veya çekişmeli gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaz. Çocuğun menfaatleri göz önüne alınarak velayet için incelemeler yapılır. Yine bu halde de velayet davasının sonuçlanma süresi değişkenlik gösterebilir. Tarafların beyanları ve mahkemenin araştırmaları doğrultusunda çocuğun velayetinin kime bırakılacağı belirlenmiş olur. Taraflar ve mahkemeye bağlı gelişen etkenler ile yargılamanın yapılması, yaklaşık olarak 1 yıl almaktadır. 

Velayet Davası Nasıl Kazanılır?

Velayet davası kazanılmasında en önemli etken, ispat gücüdür. Kendisine velayet verilmesini isteyen taraf, mevcut durumun değişmesine yönelik ikna edici deliller sunmalıdır. Aksi takdirde talebin sonuçsuz kalması ile karşılaşılabilir. Talebin sonuçsuz kalmaması için dilekçelerde değinilen hususlar, deliller ile somutlaştırılır. Örneğin çocuğun uğradığı kötü muamele sebebiyle velayetinin değişmesi talep edilebilmektedir. Bu halde çocuğun durumunu kanıtlayan bilgi ve belgeler dosyaya eklenmelidir. Velayet, kamu düzenine ilişkin olduğundan çocuğun üstün menfaatine halel gelmemesi gerekir. Bu sebeple çocuğun düzeninin değişmesine neden olacak kararlar doğru ve usulüne uygun şekilde verilmelidir. (Yargıtay 18. HD. 2018/2255 E. 2020/264 K.) İnandırıcı deliller sunulmasının yanı sıra velayet davası açılırken görev ve yetki unsurlarına da dikkat edilmesi gerekir. Davanın görevsiz mahkemede açılması halinde dava, usulden reddedilmektedir. Bu durumda taraflar velayet taleplerine ulaşamazlar.

Anne Veya Babanın Yeniden Evlenmesi Durumunda Velayet

Anne veya babanın yeniden evlenmesi durumunda velayet, Türk Medeni Kanunu’nun 349. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili düzenlemeye göre velayete sahip ana veya babanın evlenmesi velayetin kaldırılmasını gerektirmeyecektir. Bu hususta da çocuğun menfaati esas alınacaktır. Çocuğun menfaati gerektirdiği takdirde velayet sahibi değiştirilebilmektedir. Bunun yanı sıra velayetin kaldırılarak çocuğa vasi atanması da mümkündür.

Velayet Konusu Çocuğa Sorulur Mu?

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi, çocuklara ilişkin düzenlemeler getirmektedir. İlgili düzenlemelere göre çocuk, kendisini ilgilendiren davalarda görüşünü ifade etmek hakkına sahiptir. Ayrıca çocuğa danışılmalıdır. Çıkarına ters düşmedikçe çocuğun görüşüne önem verilir. ( Yargıtay 2. HD. 2017/2654 E. 2017/1793 K. )

Velayet Davasında Hakim En Çok Neye Dikkat Eder?

Velayet davasında hakimin en çok dikkat ettiği şey, çocuğun üstün yararıdır. Eşlerin velayet hususundaki yetkinlikleri, hakim tarafından incelemeye tabi tutulur. Çocuğun menfaatlerine uygun düşecek şekilde velayet değerlendirilmesi yapılır.

Kategori:İzmir Avukat
İzmir Araç Değer Kaybı Avukatı, Trafik Kazası Tazminat Avukatı, İzmir Boşanma Avukatı, İzmir Miras Avukatı, İzmir İş Hukuku Avukatı, İzmir İdare Avukatı, İzmir Tapu Avukatı, İzmir Kira Avukatı

Avukat İhtiyacınız Mı Var?

Hukuki destek için Avukat Merve Kolman'a ulaşın.